It is a Kirsten Schmidt Pattern!
Published on http://kissyeross.twoday.net/ in 2012
*-*
Bir Kirsten Schmidt Tasarımı
2012 yılında http://kissyeross.twoday.net/ adresinde yayınlandı.
(Bu fotografı çektikten sonra sol traftaki çam dalını yeniden işledim. Burada eksik hali ile görülüyor)
This work will be a pillow like as shown above.
I don't wanna wait its completion to share!
I suppose, it will be ready by this weekend!
*-*
Vaktim olduğunda fotograftakini andıran bir yastık olacak
.Büyük olasılıkla bu haftasonu biter; bir sonraki yayında bitmiş halini de paylaşırım.
My Teeny-Weeny ornaments / Mini minnacık Ağaç Süslerim
Last week, I've decided to make such teeny-weeny ornaments to hang our small tree!
A dozen of them have stitched already; last two are ready to complete!
Wanna show, how they look on the tree :)
*-*
Geçen günler içinde, kafama koyduğum ağaç süslerinden yaptım. Çok kısa sürede bir düzine olan
(gecede 3-4 adet olmak üzere) yaptığım işlemeler, kırmızı ağırlıklı küçük ağacımızda çoktan yerlerini aldılar. Aşağıda nasıl olduklarına dair ipuçları var.
PS: It was a rainy week, and therefore photos's quality is really poor!
Havanın koyu ve karanlık olması nedeniyle, resim kalitesi çok iyi değil maalesef!
REINDEER'S PATTERN!
I took my reindeers from above old pattern!
Geyiklerim bu eski şablondan, kar tanesi formu verdiklerim benim uyduruklarım...
*-*
This Week's Free pattern / Bu Haftanın Şablonu
Bu yeşilli hanımefendi de, 1950'lere ait retro bir kartpostaldan uyarlanmıştır.
♥Happy Stitching♥
*-*
Son yayından bu yana yapıp kotardıklarım bunlar..
Bakalım bizim evde gerçekleşen geyik ve kırmızı buluşmasını sevecek misiniz??
♥Sevgiyle♥
HERŞEY ASLINA GERİ DÖNER (devam)
Pamuk Nine, konuklarını, yüzünde büyük bir tebessümle "Hoşgeldiniz evlatlarım" diye karşılarken; baba ve kızı, bu karşılaşmanın ne denli önemli olduğunu, o an için elbette bilemezlerdi.
*-*
Köyün yakınındaki büyük kasabanın
aksiliği ve kötülüğüyle tanınan tüccarı, her zamanki huysuzluğuyla uyandı.
Alışılanın aksine, oldukça kötü uyumuştu. Ağzındaki acı tat, bir önceki gece
fazlaca içtiği içki ve sigaradan olmalıydı. Daha gözlerini açmadan o güne
başlamaktan nefret etti. Gerçi çocukluğundan bu yana daha hiç bir gün sevinç
hisleriyle uyanmamıştı ki...
Yoksul bir evin
en büyük çocuğuydu. Alkolik bir baba ve her gün dayak yemekten bıkmış bütün
hırsını kendisinden ve kardeşlerinden çıkaran bir annenin elinde büyümüştü. Kendini bildiği günden evde kavga ve dayak eksik olmaz, kursaklarına gidecek bir dilim ekmeği bile zor
bulurlardı. Annesi günlerden bir gün açlığa ve dayağa daha fazla dayanamadığını
söyleyerek, karşı evdeki genç adamla yoklara karıştı. Bir daha da onlardan haber alınamadı.
Evin büyük çocuğu
olduğu için, işsiz alkolik babasının yerine eve para getirme görevi küçük
omuzlarına kalmış, bulduğu her işte çalışır olmuştu. Yapmadığı iş kalmadı.
Boyacılık, hammallık, seyislik.,, Daha çok küçük olduğu için bütün bu ağır işler
bakımsız bedenini çok yıpratmıştı. İşler ağır olmasına ağırdı da bir de kışın
soğuğunda, yazın sıcağında dışarda çalışmak olmasa... Doğru dürüst giyecek bir
şeyi olmadığı için kışın soğuktan donar, yazın da güneşin altında derisi kösele
gibi olana kadar yanardı.
Bütün bu şartlara
rağmen kazandığı bir iki kuruş babasının içki parasına ancak yeter, genelede aç
yatarlardı. Birgün babası sakladığı parayı bulmuştu da öyle bir dayak
atmıştıki, yüzünde ölene kadar kalacak derin içler kalmıştı ona. O izler ki
aynaya her bakışında insanlara olan nefretini hatırlatıyordu.
İki küçük kardeşi
bakımsızlıktan öldüler sonunda. Yüreği öyle katılaşmıştı ki ölümlerine adeta
sevindi. Böylece bakacak boğazlar eksilmişti.
Doğup büyüdüğü kasabanın en zengini bir kuyumcuydu. Bu kuyumcu, cimriliğiyle tanınan yaşlı bir
adamdı. Birkaç aileyi geçindirecek kadar kazanmasına rağmen, kazandıklarını hiç
yemez, yoksul bir insan gibi yaşardı. Zayıflıktan bir deri bir kemik kalmış; beli bükülmüş yaşlı bir karısı vardı. Çok istemelerine
rağmen hiç çocukları olmamıştı ve bu nedenle her daim, evlerine çıt sesinin dahi yankılandığı derin bir sessizlik hakimdi.
Sessizliğin içinde parmak uçlarında yürümeye alışmış kadın adeta kedi gibi süzülür, varlığıyla yokluğu
hiç belli olmazdı.
Kuyumcu
yaşlanmasına yaşlanmıştı ama parasına kıyıp işlerini gördürecek bir çırak
almamak için epey direnmişti. Ta ki birgün hastalanıp dükkanını iki hafta
boyunca açamayıncaya kadar... Bu iki hafta içinde eve hç para girmemiş; hastalığının son
günlerinde her zamank kısıtlı olarak bulundurdukları erzak da bitince, evde ve işte genç bir insanın varlığının şart olduğuna karar vermişlerdi.
Kuyumcu ayağa
kalkar kalkmaz kendine en ucuzundan bir çırak aramaya başlamış, bir tanıdığının
tavsiyesiyle gelen küçük çocuğu yanına
almaya karar vermişti. Hem az para verecek hem de bütün işlerini gördürecekti.
Doğrusu bu çocuğu seçmesindeki esas neden onun gözlerinde gördüğü nefret
olmuştu. O yaşta bir çocuğun böylesine nefret dolu olması inanılmaz gibi
geliyordu insana. "İnsanlara bu kadar nefret duyması iyi. Hiç olmazsa
vaktini alacak arkadaşı olmaz, vaktinin tamamını çalışmaya ayırır" düşünceleri
geçmişti aklından.
Gerçekten de
hiçbir arkadaşı olmayan, neredeyse hiç konuşmayan bu çocuk; kendisine hangi iş
verilirse verilsin, kısa sürede herşeyi öğrenmiş, tüm sıkıntı, yorgunluk ve eziyete rağmen de hiç şikayetçi olmamıştı. Üstelik kuş
kadar yiyor, işi bitince de yatıyordu...
Babası olduğunu
söyleyen bir sarhoş kuyumcuya gelmişti bir defasında. Küçük çocuk, kuyumcunun
yanında adamı dükkandan çıkarmış ve o yaştaki bir çocuktan umulmayacak bir
kuvvetle vurmuş ha vurmuştu. Sonra da hiçbirşey olmamış gibi işinin başına
geçmişti.
Sarhoş uzun bir
zaman kımıldamadan yatmıştı da öldü zannetmişlerdi. Sonra da sürüne sürüne
gitmişti. Onu bir daha oralarda gören olmamamıştı.
Aradan bir zaman geçmiş; küçük çırak her geçen gün daha fazla gelişme göstermiş, umulandan çok daha kısa sürede usta haline dönüşmüştü. Parmaklarındaki incelik ve yetenek; başta kuyumcu olmak üzere herkesi çok şaşırtmaktaydı.
Günlerden bir gün, zaten hastalıklı bir bünyesi olan kuyumcu, masasının başında yığılıp kaldı. Doktor geldiğinde artık yaşamıyordu. Zayıf bünyasi ve kalbi, daha fazla dayanamanıştı. Yaşarken, huysuz, geçimsiz ve cimriliği nedeniyle; ertesi gün sade bir
törenle yapılan cenazesine, kasabadan hemen hiç kimse katılmamıştı
Koyu ve yağmurlu bir gündü. Cenaze töreninden eve döndüklerinde kadın ağlamaktan bitap bir şekilde yatmış
bir daha uyanmamıştı. Neden öldüğü belli değildi, Ard arda yaşanan bu beklenmeyen ölümleri, eve aldıkları çırağın uğursuzluğuna bağlayan kasaba halkı;hayatı yeterince zor olan içe kapanık bu çocuğu tamamen dışlamaya başladılar.
Çocuk kadını da kocasının yanına
gömdürdü. Cenazede sadece mezar kazıcısıyla kendisi vardı. Kısacık hayatında; anne baba sevgisi görmeden büyümeye çalışırken; ona hamilik yapan iki insanı da beklenmedik kadar kısa sürede ve ard arda kaybeden çocuk; insanları giderek daha az sevmeye adeta mahkum olmuştu. Cenazeden dönerken düşünceler kafasında birbiri ardına dönüyordu.
"İnsanlar
vefasızlıklarını yine göstermişlerdi işte. Onlar sadece çıkarlarının peşindeydiler. İnsan ne kadar kadar güçlü ve acımasızsa aralarında o kadar saygı görüyordu..."
O gün
hayatının sonuna kadar kimseye muhtaç olmamaya ve insanlara asla güvenmemeye
karar verdi. Kalbindeki son iyilik kırıntıları da ölen kadınla birlikte
gömülmüştü adeta....
Kuyumcunun mirasına sahip çıkacak yakın
akrabası da yoktu, çocuğu da! Bu nedenle kuyumcu dükkanı içindekilerle beraber ona
kaldı. Kısa sürede toparlanmış, işlere kuyumcu hayattaymışcasına aynı hırsla sarılmıştı. Böylece hem çalışıp, siparişleri yetiştiriyor hem de insanlardan uzak kalabiliyordu. Onlarla da sadece alışveriş sırasında gereği kadar konuşuyordu. Ne
eksik ne de fazla!
Günler böyle
geçerken, bir gün; işlemekte olduğu parçaya taş ilave etmek gerekti. Daha önce kuyumcunun çalışma odası olan bu yere, sadece gerektiğinde giriyordu. O gün, çalışma masasının çekmecesine eğilip, iihtiyacı olan taşı aramak üzereyken, masanın yanında daha önce fark etmediği bir kol dikkatini çekti. Bu, dışarıdan görünmeyecek şekilde özenle saklanmış, demir bir koldu.
Onun ne işe yarayacağını anlamak için merakla merakla asılmış aşağı indirmeye çalışmıştı ama zorlamasına rağmen
yerinden oynatamayınca merakı iyice artmıştı. Eline geçirdiği bir başka demir parçasıyla kolu zorlamaya
başladı. Uzun süren bir uğraştı ama nafile... Sinirlenmişti... Durup soluklandı ve kola tekrar baktı. Onca zorlamaya rağmen yerinden milim oynamayan kolu aşağıya indirecek başka bir mekanizma olmalıydı. Düşüncelerini yoğunlaştırıken; kolun üzerindeki tahta kısmın oyulmuş başlığı dikkatini çekti. Üzerindeki çark biçimi; demir kolun hemen arkasında, yine demir bir levhanın üzerindeki bir girinti ile bire bir uyuşuyordu.
Hemen kolun üzerindeki tahta tutacağı çevirdi; vida gibi döenrek açıldığını farkettiğinde yüzüne bir gülümseme oturdu. Tahta tutacak birkaç dönme ile kısa sürede demir koldan ayrılmıştı. Merakla, az evvel gördüğü girintiye, tutacağın üzerindeki çarkı yerleştirdi ve çevirdi.
Demir levha, hiç zorlanmadan yukarıya doğru döndü ve çalışma masasının ardında; orada oldupu hiç belli olmayan gizli bir kapının gıcırtı ile açılmasını sağladı. Muhtemelen uzun zamandır, hatta aylardır kapalı olmaktan
dolayı ağır bir küf kokusu aniden odaya doldu. Öyle ağır bir küf kokusuydu ki, elleri ile burnunu tutmak zorunda kalmıştı. Az evvel açılan kapı; içerisinde ne olduğu görünmeyen karanlık bir odayı açığa çıkarmış; keşfedilmek üzere onu bekler hale getirmişti...
Hemen etrafına bakınıp bir mum aradı. Komidinin üzerinde neredeyse bitmek üzere olan bir mumun durduğu şamdanı gördü. Onu yakıp odaya tuttuğunda, ilk önce kapının girişindeki örümcek ağlarını fark etti. Ne kadar çoktular....
Eliyle neredeyse kapıyı kaplamış olan örümcek ağlarını şöyle bir temizleyip, başını eğerek odaya girdi. Mum ışığı odada ağzına kadar dolu olan altın, gümüş eşyalar ve paraların üzerine düştü... Kuyumcu aç kalmaya razı olup, ömrünce bu odayı doldurmak için
uğraşmıştı anlaşılan ve şimdi bu servet, onun eline geçmişti...
Binbir sıkıntı ile büyüyen, kalbi küçücük yaşta taşlaşmış bu kimsesiz çocuğun hayatı birden bire değişivermişti. Çok acı çekmişti evet, ama şans artık ondan yanaydı ve bunu ona acı veren insanlara karşı kullanacaktı.
Binbir sıkıntı ile büyüyen, kalbi küçücük yaşta taşlaşmış bu kimsesiz çocuğun hayatı birden bire değişivermişti. Çok acı çekmişti evet, ama şans artık ondan yanaydı ve bunu ona acı veren insanlara karşı kullanacaktı.
Bir akşam, biraz
para vererek satın aldığı at arabasını, içine para ve diğer kıymetli eşyalar
bulunan çuvallara doldurmuş; arkasında, onu bir daha anmayacak, ismini dahi
hatırlamayan insanlar ve kötü bir mazi bırakarak bilinmeyen bir yöne
doğru yollara düşmüştü.
(Devam edecek)
Dear Nurdan,
ReplyDeleteIt is a wonderful Christmas deer!
It's a nice cushion to the chair:-))
Small ornaments love:-))
Lady with flowers is delightful!
You are excellent designer !!!
Sweet Daniela,
DeleteI declared myself that this year is a "Reindeer" year for me! Reindeer keeps my single attention, on and wanna stitch some more :))
Last year was completely the Santa year ; then reindeer replaces with Santa for this year! So, it seems (logically) next year will be a "sledge" year! We live and see :))
Thank you for your complement on my designing works my dear♥ You made me so glad!
Hugs
Reindeer & finished ornaments all look great! Well done!!
ReplyDeleteIt is so good to get such words from you ♥ Thank you Mii :)
DeleteLovely reindeer.
ReplyDeleteI'm looking forward to the pillow.
Greetings, Manuela
Thank you so much dear Manuela; I' ll share the pillow as soon as I finish :)
DeleteGreetings
I love the reindeers, so much lovely this embrodery. Kisses.
ReplyDeleteOh, thank you my dear ♥ Glad that you like reindeer as much as I do :)
DeleteHugs
Beautiful patterns and complete works, as always, Nurdan!
ReplyDeleteThe Christmas Eve pattern will be my next stitch work.
Yay :))))) At least, there is another stitcher, who declares to stitch one of my patterns as her next stitching work! It is the very first milestone of my designing adventure - Thank you very much Sara! You really made me so proud♥
DeleteHugs
nasıl çıkıyor bu kadar iş elinizden, maşallah diyorum:)) yeşilli hanımefendi şahane, yastığın bitmiş hali ve hikayenin devamı için bir sonraki yayını merakla bekliyorum. sevgiler...
ReplyDeleteElime geçen her boş anı dolduruyorum aslında (malum yerde bile kitap okurum- gazeteler sabahın ilk işi) O nedenle, ne zaman ve nerede vaktim olursa, mutlaka bir şekilde elimdoludur. Geceleri de çok geç yattığım için özellikle üretken olabiliyorum :)) İşin özeti bu.
DeleteYine de işin özünde sevmek var. Yaptığım bu küçük kırpık işleri seviyorum. Zamanı benim için çok değerli kılıyorlar gerçekten.
Çok bekletmeden (hikaye uzun) devamını getirmeye çalışacağım zaten. uzadıkça ben de sabırsızlanıyorum. Bitsin ki yerine başkasını ikame edeyim :))
Sevgilerimle,
Beautiful stitching and a lovely free chart, thank you!
ReplyDeleteGlad you like the chart Sally :) I thank you too ♥
DeleteYou did a beautiful job on Kissy's pattern. And your little reindeer are very sweet. Thanks for the great 50's lady. I love that!
ReplyDeleteThank you so much for both your sweet comment on my works / pattern and your visit Annie ♥
DeleteÖnce kırmızıları çok sevdiğimi söylemeliyim. Bu güzel, enerji veren renk en çok da yılbaşılara yakışıyor. Çok doğru bir uygulama ile yüz yıllardır kırmızıyı konseptin ana renklerinden biri yapan geleneğe minnet duyuyorum; kaynağı önemli değil. Ellerinize sağlık. İşleriniz harika olmuş.
ReplyDeleteÖyküye gelince. Soluk soluğa okudum. Merakım büyüdü, büyüdü.. Hadi bakalım, her şey aslına nasıl dönecek?
Kırmızı bu mevsime gerçekten çok yakışıyor; kesinlikle aynı fikirdeyim.Kırmızı muhtemelen Pagan geleneklerinden gelen bir tercih. Gerçek hikayesini öğrenirsem mutlaka paylaşırım.
DeleteKırmızıyı ayrıca etamine, özellikle kız çocuklarının elbiselerine çok yakıştırıyor ve olabildiğince çok da kullanmaya çalışıyorum. Günlük hayatımda, kullandığım yerler kısıtlıdır. Aksesuarlarımda daha fazla kullanıyorum.
Beğeni içeren yorumunuz için teşekkür ederim. Bu biraz karışık bir kurgu; o nedenle uzun sürecek gibi görünüyor. Umarım sizi bıktırmadan sona ulaşır ve merakınızı giderebilirim.
Sevgilerimle ♥
Είναι καταπληκτικά και τα μικρά στολίδια για το δέντρο και το μαξιλάρι !!!
ReplyDeleteΚάνεις πολύ ωραία δουλειά!!!! Και η κάρτα του '50 απίθανη, και πολύ επιτυχία το σχέδιο !!!!!
Πολλά χαιρετίσματα !!!!
Τα σχόλια σας είναι πάντα κάνει να ενθαρρυνθεί περισσότερο! Είμαι ειλικρινά ευγνώμων σε σας!
DeleteΣας ευχαριστώ πολύ για την πολύτιμη φιλία σας! Από ό, τι σημαίνει πολλά για μένα αγαπητέ μου ♥
Αγκαλιές
Ohhh...i really love your red works! The cushion is marvelous, in a country style very chic! The red ornaments on your beautiful tree are such gorgeous. I like them very much.
ReplyDeleteKisses
Alessandra
My sweet Alessandra ♥...... Thank you so much :)
DeleteAh! Joyeux Noel! :-)
ReplyDelete♥ Oui Svetlana; "Joyeux Noël" et "Bonne Année" ♥
DeleteHepsi çok güzel, ama yeşilli bayan ayrı bir güzel. Müthişsiniz....
ReplyDelete:) Beğendiğinize gerçekten çok sevindim. Sizin gibi çizgi ustası, herşeyi atistik gözle ölçüp biçen birinden alınan bu iltifat, benim için çok değerli :) Çok teşekkür ederim ♥ Sizi burada görmek de ayrı keyif oldu; not düşeyim....
DeleteSevgilerimle
Какой милый сюжет олененка! Так и пахнет Рождеством. Спасибо за ваше присоединение к моему блогу - я очень этому рада!!
ReplyDeleteХочу сказать что слежу за вашим творчеством - замечательно!!! И еще похвала за схемы, которые вы выкладываете в блоге - это
очень добрая щедрость!! L.
Я так радa получить такой прекрасный комментарий от вас!
DeleteСпасибо за вашa визит, комментарий вы оставили!
Теплые Пожелания♥
Nurdan, как приятно, что вы разговариваете на русском! Людмила.
DeleteЯ былa в России в течение нескольких лет! Поэтому я могу говорить по-русски :)
DeleteЭто хорошо для меня, чтобы быть в состоянии переписки на русском языке!
Да, Nurdan, я просмотрела еще раз блог и все поняла - Тюмень, Москва, Баку и т.д. Только до сих пор не понимаю где , в какой стране вы сейчас. В профиле не нашла. Судя по гачикам ( так у нас в Чехии) - закорючечка внизу буквы - это Польша?
DeleteОткройте для меня неграмотной секрет. Л.
Людмила :)
DeleteЯ надеюсь, что это не будет удивлен, если я скажу,Я турчанка :D
Из-за проблем со здоровьем моей мамы, я нахожусь в Стамбуле сейчас!
С последних четырех лет, мы (я и моя сестра) провести наше время между Голландией, Украиной и Турцией!
Это означает, что мы гражданином мира тоже :))
Приятно, Nurdan, познакомится. Теперь ты для меня не безлична - я что-то о тебе знаю. Я из России, живу по 180 дней в году с внучкой Асей в Праге, потом еду домой в г. Орел. Вот и сейчас 1 января отправляюсь домой и буду там до апреля. Ася студентка , я пенсионерка. До приятной встречи в твоем блоге. Л.
DeleteNurdan Hanım merhabalar
ReplyDeleteMini mini kırmızı yeni yıl işlemeleriniz çok güzel olmuş. Hikaye çok güzel. Çok beğendim. Geçim sıkıntısı nedeniyle ölen kardeşlerin dramı içler acısıydı:( Çocuk kuyumcu ve karısının ölmesine çok üzüldü. Onları ailesi bilmişti. Nasıl bir babası varmış ki çocuk o kuyumcuyu bile benimsiyor. Heyecanla devamı bekliyor olacağım. iyi günler Nurdan Hanım.
Sevgi ve saygılarımla.
Merhabalar Eral Hanım :)
DeleteGazeteyi açtığımız her gün, benzer baba kaynaklı şiddet haberleri ile karşılaştığımız bir ülkede; bu tür çocuklardan birini hikayede kahramanlaştırmak abartı olmaz dye düşünmüştüm.
Cehaletin ve sapkınlığın en ağır darbesini ne yazık ki her zaman çocuklar yiyor. O şartlarda var olmaya çalışan bir çocuğa, kuyumcu gibi bir insanın evi bile korunak olabiliyor işte...
Esasında vurgulamak istediğim; insanın iyi ya da kötü yönelimlerinin temelinde, çocukluk travmalarının yattığına inanıyor olmam. Bu çerçevede de aileye ne çok iş düştüğünü, çevresel koşulların, şartlanmaların insanı nasıl zorlu bir yola soktuğunun altını çizmeye çalışmam.
Düşünceleriniz paylaştığınız için içtenlikle teşekkür ederim. Sizden asıl beklentim; eleştirilerinizi almak. Lütfen her türlü eleştiriyi yapın. Beğenmediğiniz, abartılı bulduğunuz ya da aklınıza yatmayan herşeyi de yazın. Ne kadar acımasız olursa benim için çok kıymetli olacaktır onlar. Yoksa ben kumda oynamaya devam edip gideceğim....
Sevgilerimle
Öykünüzün kahramanı abartı bir şey yapmıyor. Bundan emin olun.
Deleteİyi gözlemliyorsunuz, iyi tahlillerde bulunuyorsunuz ve çok okuyup, iyi araştırdığınız için bilgilisiniz. Bunları yazarken ifade edebilmek ayrı bir ustalıktır ve siz bunu çok iyi yapıyorsunuz. Bunu hem bire bir yazışmalarımızdan hem de öykülerinizden anlayabiliyorum.
Öykünüzde eleştirebilecek bir yan görmedim ama görürsem eğer mutlaka size yazacağım.
Teşekkürler Eral Hanım :) İyi bir dost ve yol arkadaşısınız. Zeliha bu açıdan çok şanslı :)
DeleteUzun zaman ağdalı kalıplar ve süslü cümleler ile kurgulanmış iş ve bürokratik mektuplar yazmak; günlük konuşmaları da bu tür cümlelerle kurgulamaya çalışmaktan dolayı, oldukça uzun cümle kurma alışkanlığım var. Kendimi ifade ederken, karşımdakinin kafasını karıştırdığını hissettiğim zaman; kendimi daha anlaşılır ifade etmeyi de öğrenmeliyim diye düşünmüştüm. O nedenle blogda kısa ve anlaşılır ifadeler seçmeye çalışıyorum,
İnsan kalıplarını kolay kıramıyor. O nedenle bazen kısa yazacağım derken, tekrar ve anlam kaymaları yapıyorum. Ayrıca insan kendi yazdığına körmüş. Yaptığım hataları; konuyu unutup tekrar dönüp baktığımda bazen görebiliyorum.
Karalamalarımın okuyucusundan beklediğim ( dileğim diyelim) bu tür hususların altını çizip bana ifade etmeleri. Eleştiri ne kadar acımasız olursa olsun; benim için çok değerlidir, motivasyondur. Amatör dahi olunsa, her işin hakkı verilmeli, elden gelenin en iyisi yapılmalı. Becerilemiyorsa da durmayı ve bırakmayı becerebilmeli insan.
Sevgilerimle,
Zeliha gibi bir dostum olduğu için emin olun ben de çok şanslıyım. Sizi tanıdığım için de ayrıca şanslıyım. Her anlamda çok donanımlı bir insansınız. Donanımlı insanlarla nerede olursa olsun birlikte olmaktan dolayı büyük haz alırım.
DeleteTürkçe uzun cümleler kurmaya çok uygun olmaya biliyor. Uzun cümleler kafa karıştırabiliyor. Bu nedenle çoğunluk tarafından anlaşılabilen, yalın cümleler kurmak bana daha doğru geliyor. Yazar tercihlerimde böyle. Çok ağdalı, zor anlaşılabilen yazarlar benim tercihim olmuyor.
Nurdan hanım, öykünüzde bir defa tekrar cümleler neredeyse hiç yok.
Bir şeyler yazmış ama yazar diye nitelendiremeyeceğim insanların çıkarmış oldukları kitapları da çok okumuşumdur. 'Niye bunları okudunuz' diye bana bir soru sorduğunuzu duyuyorum:)) Şöyle ki, ya onlar bir şekilde beni bulup 'kitabımı okur musunuz' dediklerinde onları kıramıyorum, ya çok satanlar arasında olunca 'neden çok satmış' diye merak edip alıp okuyorum, ya da bir arkadaşın tavsiyesi üzerine okuyorum. Onlar kendilerini yazar olarak sınıflandırıyorlar. İnanın sizin şu öyküleriniz onların yazdıklarının yanında şaheser olarak nitelendirebilirim. Hatırlarsanız ilk kez öykünüzü okuyunca hayretler içerisinde kalmıştım. Artık yorumlardaki yazılarınızı görünce neden hayret ettiğime şaşıyorum.
Herkese sevgilerimle ve saygılarımla.
Sizinle karşılıklı geldiğimizde kitaplar, yazarlar ve algı sürecindeki yerlerine dair fikirlerimi daha kapsamlı paylaşırız :) Ucundan dokunduğunuz bu konu çok derin konuşulacak meseleler arasında :)
DeleteO paragraftan bana düşen içinse içtenlikle teşekkür ederim.
Türkçe konusundaki görüşünüze kısmen katılıyorum. Kısa cümlelerin, kelime zenginlliğimize olumlu katkıyapmadığı kanısındayım . Bu da konuşulacak ayrı bir konu demek zaten .
Sevgiler
O zaman karşılıklı görüşmek dileğiyle. Sevgiler.
DeleteChe meraviglia, sei bravissima e grazie dello schema!
ReplyDeleteGrazie mille Irene! Sono così felice che ti piace il grafico :)
DeleteAbbracci
Heerlijk in kerstsfeer Nurdan. Prachtige rendierpatroontjes. Lieve groet,
ReplyDeleteHej Willy :)
DeleteHet is goed om te weten dat je mijn rendieren :)
Dit jaar, geef ik de voorkeur aan verschillende rendieren grafieken steek! Deze oude patroon nam mijn speciale aandacht! Het is Scandinavisch die ik het leukste vind!
Deze tijd van het jaar is de beste tijd van het jaar voor mij ook!
Lieve groetjes
Un bordado de Navidad precioso y con un bonito acabado¡
ReplyDeleteBesos
Me encanta esta temporada festiva Pilar :) Me hace tan alegre!
DeleteQuiero compartir mi alegría a todo el mundo! Me alegro de que te guste también!
Abrazos
İşlemeniz ve yeşilli bayan her zaman ki gibi harikalar, o kadar özeniyorumki sayfanızı ziyaretten sonra ama inanın gözlerim izin vermiyor, gözlükle bile halim sıkıntılı. Öykünüzde bölümden bölüme heyecanlı bir hal almaya başladı Nurdan hanım, okurken düşündüm de gerçek hayattada yaşadıkları ile katılaşmış ne çok insanımız mevcut, aslında yüreklerinde minicik bir kıvılcım yansa gerisi gelecek olan... Ellerinize, yüreğinize sağlık, selam ve sevgimle :)))
ReplyDeleteBende aynen sizin gibiyim ama israrla yapıyorum. Gözlük numaram büyüdü sanırım, Bir sürü hata yapmaya da başladım ama devam edeceğim. Kendimi en iyi hissettiğim ve bu hissi de en güzel şekilde paylaştığımı düşündüğüm alan bu. Zaten elimden de başka birşey pek gelmiyor :)) Siz benim gibi değilsiniz ki! Boya, örgü, dantel ve daha neler neler :) Ben sizin renklerinizi ve onlardan yansıttığınız duyguları seviyorum. Üstelik çarpıları siz de örgüye veya tığ işine taşıyıp ilmekle resim yapabilirsiniz :D Çok da güzel olur bence....
DeleteYürekleri katılaştıran koşulları yok etmeden (özde mutlak kötülük yoksa ) insanların değişimi çok zor. Bize düşen farkındalık yaratmak. Hepimiz ucundan bucağından buna hizmet ediyoruz galiba :))
Yalova hala tek ayak üzerinde değil mi??
Sevgi ve selamlar size ve güzel Yalova' ya :)
It will be a wonderful pillow. I can`t wait how it looks finished.
ReplyDeleteThank you so much Marion ♥ I will share the result as soon as possible!
DeleteHugs and kisses
Beutiful christmas ornament and finishing! I like it! :)
ReplyDelete:) Thank you very much dear Palko :) ♥
Deletebu hikaye gittikçe daha da etkili olmaya başladı benim için.
ReplyDeleteayrıca sanırım siz derin bir denizsiniz nurdan hanım:)
işlemelere gelince,etkilenmemek imkansız,elinize sağlık
Sevindim şimdi :))
Delete"İçimde birikenleri dışarıya çıkarmalıyım ki yerine daha iyisi dolsun" diye karaladığım cümlelerin etkileşime girme yeteneği olması işin en keyifli tarafı zaten :)) Böylece monologdan diyaloga dönebiliyor herşey ki tam da bunu arzu ediyorum.Yazarken kendime sorduğum, "Biriktirdiklerim, gözlemlerim, kendimce tahminler ya da çıkarımlar "artık her ne ise" ayakları yere basabiliyor mu? Yaşamda bir karşılığı var mı? Akıntıya karşı mı, onunla beraber mi kürek çekiyorum? sorularım karşılık bulurken; karşıdan kendi yankım değil, cevap geliyor bu şekilde...
Bu çerçevede, yazılana değer veren ve bunun için diyaloga giren herkese minnet borcum var. Tabii size de...
Bana gelince; samimi olarak yazıyorum - riya yoktur- bildiğim tek bir şey var aslında hiç bir şey bilmediğim...
5 duyu ile sınırlı bir kalıp içinde, kısacık bir hayat süresinde; önce fiziksel ihtiyaçlarımızı gidermek, sosyalleşmek, kalıplar geliştirmek zorunda kalan yaratıkları aslında. Bize bahşedilen akıl ile egomuzun gelgitleri içinde "Ben kimim?" sorusuna kadar bile gelemiyoruz çoğu zaman. Buraya kadar gelebilenler ise bir arpa boyu bile gelmiş olmadıklarını görünce şaşkına dönüyorlar. İşte ben tam da o bir arpa boyunu ölçme arefesindeyim. Denizlik nerede? Ben neredeyim?
Yani sevgili Havva Hanımcığım, aslında dağlar kadar soru ve bir şinik akıl ile işin içinden çıkmaya çalışıyorum tıpkı sizin gibi... Farkım yaş ve tecrübe avantajını kullanıp; soru ve sorunlardan biraz daha çabuk sıyrılabilme taktikleri geliştirmiş olmak.Hepsi bu işte....
İşlemelere yazılan iltifatlar için de çok teşekkürler :)
Sevgilerimle,
beautiful reindeer cushion. merry christmas to you.
ReplyDeleteMerry Christmas to you too Summer :) Thank you for the comment you left ♥
DeleteGrazie, Nurdan per i bellissimi regali che ci fai con i tuoi schemi. Mi incanto con i tuoi ricami. Buona serata. Donatella
ReplyDeleteGrazie mille Donatella ♥
DeleteAvere un grande fine settimana!
Hi, Nurdan!
ReplyDeleteThanks for your lovely comments, in my blog!
I love your little crosses, and your beautiful reindeer crushion! Congrats!
Thank you so much dear Lete ♥
DeleteI love your Christmas ornaments , Nurdan !!!!!! The lady cross stitch pattern is very beautiful !!!!!! Congratulations !!!!!
ReplyDeletegreetings
Niki
:D I am so glad that you also like my ornaments Niki ♥ It was a sudden decision and quick stitching project!
DeleteThank you for the comment for the Lady in green! Appreciated ♥
Hugs
Çok hoş bir blog! :) yeni keşfettim.
ReplyDeleteBen de beklerim! :)
Teşekkür ederim; ilk fırsatta ziyaret ederim :)
DeleteO so much festivity here! I love all the teeny-weeny reindeer ornaments although I would give your big one a Rudolph nose maybe. :D And you have so many finishes; I am jealous~! It's a good idea that you have to make a little tree and fill it with your handmade stuff. Your pattern is great again -- you really have an amazing knack for capturing the shape of hair!
ReplyDelete:D Thank you for your sweet comment Rosey - all reindeer want to have a Rudolph nose as well as me :D
DeleteEspecially in this festive time of the year, stitching such stuff, makes me so cheerful and very diligent!
Thank you Rosey for your encouraged comment about my ability on capturing hair :)
Hugs
Hangi resme bakacağımı şaşırdım, hepsi biribirinden güzel görünüyor.Ellerinize, emeğinize sağlık....
ReplyDeleteMerhaba Esra Hanım, uğradığınız ve değer verip bu notu bıraktığınız için çok teşekkür ederim size ♥ Beni çok sevindirdiniz....
Delete